GÜNÜMÜZÜN TEKNOLOJİK GELİŞMELERİ IŞIĞINDA DİŞ HEKİMLİĞİNDE ESTETİK

Beslenme, sağlık ve eğitim gibi temel sorunlarını çözen toplumlarda insanların hayata bakışları ve beklentileri değişmiştir. Günümüz insanı için sağlıklı olmak, sadece vücut sağlığı değil ,sosyal ve psikolojik açıdan da tam bir iyilik hali olarak tanımlanmaktadır.İnsanlar artık sağlıklı olmanın yanı sıra estetik, doğal ve güzel görünmek  istemektedir.Günümüzde yaşamın her alanındaki teknolojik gelişmeler parelelinde diş hekimliği biliminin de boyutları değişmiştir.Bu gelişmeler  diş hekimlerine olağanüstü estetik , doğal dokulara daha az zarar veren,  kısa sürede tamamlanabilen, ağrısız ve acısız diş tedavileri yapabilme olanağını sağlamaktadır.Artık estetisyenler ve diş hekimleri birlikte çalışarak en ideal yüz görüntülerinin elde edilmesi amaçlanmaktadır.Estetik  yaklaşımlarla  insanlara genel sağlığın yanı sıra  güzelleşme ve yenilenme  olanağı sunulmaktadır.
Çağdaş diş hekimliğinde protez takmak insanların yaşaması gereken bir kader olarak kabul edilmemekte, insanların kendi sağlıklı dişleri ile yaşlanması hedeflenmektedir. Diş sağlığının korunması konusunda toplumun bilgilendirilmesi ve hamilelikten başlayan koruyucu uygulamalarla diş sağlığı sorunlarının ortaya çıkmadan önlenmesi 21. yüzyıl diş hekimliğinin ilk hedefidir. İkinci hedef; 6 ayda bir yapılan diş hekimi kontrolleri ile mevcut ağız-diş sağlığı sorunlarının en erken aşamada teşhis edilmesidir. Hastalıkların erken tanısı dişlerin minimal doku kaybı ile tedavi edilmesine olanak sağlamakta ve diş dokuları mümkün olduğunca korunabilmektedir. 
Diş tedavileri diğer tıp dallarından farklı olarak bireylerin duyularına anında hitap edebilmektedir. Örneğin altı ayda bir yapılan kontrollerde uygulanan diş taşı temizliği sonrasında hissedilen temizlik ve ferahlık hissi, ağrıyan bir dişin tedavisinden sonra yaşanılan rahatlık ve daha da önemlisi dişlerinde estetik sorun veya eksiklik olan hastaların tedavisi ile artan yaşam enerjisi insanlar için olağanüstü bir mutluluk kaynağı olabilmektedir. Günümüz insanı genç, sağlıklı ama en önemlisi doğal görünen ve rahat kullanılan dişlere sahip olmayı hedeflemektedir. 
Çağdaş diş hekimliğinde tedavi planlaması tamamen değişmiştir. Daha önce hastanın varsa çürüğü, daha sonra dişeti hastalıkları ve çiğneme fonksiyonu belirli bir sıra ile tedavi edilirken, günümüzde sadece dişler değil tüm yüz bir bütün olarak ele alınmaktadır. Hastanın yüz oranları, dudak yapısı, kalınlığı, yüzündeki çizgiler, dişetinin yapısı, profil görüntüsü bir bütün olarak değerlendirilir. Örneğin dişetlerinin gülerken çok görünmesinden şikayet eden bir hastanın sadece dişeti hastalığı değil aynı zamanda lazer ile dişetleri ağrısız, kansız bir şekilde düzeltilerek görüntüsü değiştirilebilir ve özgürce gülmesi sağlanabilir. Veya ön dişlerinin arasındaki ayrıklıktan şikayetçi olan bir kişinin diş çürüğü tedavi edilirken bu boşluklar sadece estetik dolgu materyalleri ile kapatılarak tüm yüz görüntüsü değiştirilebilir. Ön dişlerdeki uzunluk, kısalıklık, küçük çapraşıklıklar ya da kırıklar sadece dolgu materyalleri ile çok kısa sürede, ağrısız bir şekilde düzeltilebilmektedir. Gülme bir bütündür; diş arkı dışında yer alan bir dişin konumunun çok kısa sürede tamamlanabilen erişkin ortodontisi  veya basit protetik dokunuşlarla  düzeltilmesi kişinin genel  görüntüsünü çok çekici bir hale getirebilmektedir.
DAHA DOĞAL, DAHA ESTETİK, ÇOK KISA SÜREDE TEDAVİ ;
Estetik, sözlük anlamı olarak doğa ve sanatta güzelliğin bilimi olarak tanımlanmaktadır. Estetik ve doğallık ayrılmaz bir bütünün parçaları olup, doğal olmayan estetik değildir.
ESTETİK DOLGULAR; Dişlerdeki çürük ve doku  kayıplarının tedavisinde günümüzde koyu renkli amalgam dolguların yerine doğal  diş rengindeki dolgu maddelerinin (kompozit) kullanılması bile   estetik beklentimizle ilgilidir.Diş rengindeki kompozit dolgular dişlere yapıştırıcı sistemler ile uygulandıktandan sonra ışık enerjisi ile polimerize edilerek sertleşirler.  Çok kısa sürede uygulanan ve olağanüstü estetik olan kompozit dolgular uygulanırken; dişlerdeki doku kaybının genişliği ve  kavitenin  dişeti seviyesiyle olan ilişkisi klinik başarıyı etkileyebilmektedir. Geniş doku kayıplı dişlere uygulanan büyük kompozit dolgularda, kompozit sertleşme reaksiyonu esnasında büzülerek yer yer diş yüzeyinden ayrılabilmektedir. Gözle görülemeyecek düzeydeki bu mikro boşluklardan giren mikroorganizmalar zamanla dişlerde hassasiyet hatta kanal tedavisi gerektirecek pulpa iltahaplarına yol açabilir.
İNLEY VE ONLAY DOLGULAR NEDİR;  Aşırı madde kaybı bulunan dişlerde bu tür komplikasyonların önüne geçilebilmesi için  porselen kullanılarak  ağız dışında hazırlanan ve daha sonra yapıştırılan ,diş rengindeki inley ve onley dolgular tercih edilmelidir. Porselen İnley ve onleylerin estetiği, komşu dişlerle teması mükemmeldir, sertlikleri mine dokusuna yakın olduğundan zamanla aşınmazlar hep cilalı ve parlak kalırlar . Bu dolgular için dişteki boşluğun ölçüsü alınmakta, laboratuvarda hazırlanan porselen dolgular, dişteki  boşluğa yapıştırılmaktadır. Bu tedavinin 3-4 gün sürmesi dezavantajıdır. İleri diş hekimliği uygulamalarında ise; hastanın ağzından ölçü alınmaksızın bir mini lazer tarayıcı ile diş üzerindeki boşluk bilgisayar ortamına aktarılmakta ve klinikte bulunan bir mölleme cihazı ile porselen bloklar yarım saatte şekillendirilerek dolgular hasta ağzına takılabilmektedir. 
PORSELEN KRONLAR; Porselen kron, köprü materyali olarak yıllardan beri hem estetik olması hem de ağız ortamına uygun fiziksel özellikleri nedeniyle tercih edilmektedir. Ancak porselen cam gibi kırılgan bir yapıya sahip olduğundan dişlere uygulanırken taşıyıcı  sistemlerle desteklenmesi gerekir. Bu amaçla yıllar boyu maliyeti daha düşük olduğundan kıymetsiz metal alaşımları (krom, kobalt, nikel) tercih edilmiştir. Ancak bu materyallerle yapılan metal destekli porselen kronlarda; kronun dişeti ile birleşim yüzeylerinde koyu bir görüntü olması, metalin yansıması nedeniyle diş renginin doğal gözükmemesi ve mat olması,  bu alaşımların biyo uyumlu olmamasının  zamanla dişetinde çekilmelere yol açması gibi sorunlarla karşılaşılmaktadır. Daha biyouyumlu olan kıymetli metal alaşımları (altın, platin, palladyum) sağlıklı olmalarına karşın ülkemizde maliyetlerinin yüksek olması nedeniyle tercih edilmemektedir.
ZİRKONYUM DESTEKLİ PORSELEN KRONLAR; Son yıllarda porseleni taşıyacak malzeme olarak zirkonyum sistemleri tercih edilmektedir. Sistemde hastanın ağızının ölçüsü lazer tarayıcı ile taranıp bilgisayar ortamına aktarılmakta, üç boyutlu modelleme teknikleri ile oluşturulan tasarım, cad-cam milleme cihazına aktarılmakta ve cihaz hazır zirkonyum blokları dişe uygun olarak keserek şekillendirmektedir. Bu kron- köprüler üstün estetik özellikleri ile hasta ağzına yapıştırılmaktadır.
Estetik köprü protezleri tasarlanırken uygulanan bir diğer yöntem ise mock-up uygulamalarıdır. Bu sistemde amaç kalıcı protezler yapılmadan, hastaya yapılacak protezlerin estetik alternatiflerinin hastanın alçı modeli  veya kendi ağzında özel malzemlerle yapılması ve denenmesidir. Böylelikle hasta olası estetik değişim hakkında fikir sahibi olmakta ve hatta kalıcı restorasyonlar yapılmadan bir hafta süreyle yapılan mock-up ları deneyebilmektedir.
LAMİNATE VENERLER;Dişlerde farklı nedenlerle oluşan sarı-kahverengi renk değişiklikleri, dişler arasındaki aralıklar,diş yüzeylerindeki yapısal bozuklukları porselen laminate venerlerle  (laminalar) düzeltilebilir.Bu tür  dişlerin sadece ön yüzeylerinden çok az bir diş dokusu kaldırılır.Daha sonra oluşturulan 0.5- 1 mm kalınlığındaki  porselen yapraklar diş yüzeyine yapıştırılır .Bu tür restorasyonlarla olağanüstü estetik sonuçlar elde edilmektedir. Bu yöntemdede yapılacak mock-up lar hasta ve hekime olası çözümler hakkında fikir verebilir.
DİŞLER BEYAZLATILABİLİR Mİ? Evet, eğer düzgün bir dizilime sahip dişleriniz varsa ancak bu dişlerin rengini beğenmiyorsanız,ağrısız birkaç seans halinde uygulanan diş beyazlatma (bleaching) tedavileri ile çok daha beyaz gülüşlere sahip olabilirsiniz.

Bir yanıt yazın

Randevu Al